İçeriğe geç

Kuru fasulye ıslatma suyuna ne konur ?

Kuru Fasulye Islatma Suyuna Ne Konur? Güç, Beden ve Devletin Sofra Politikası

Giriş: Bir Siyaset Bilimcinin Mutfağa Bakışı

Bir siyaset bilimci için mutfak, yalnızca yemek yapılan bir alan değildir; aynı zamanda iktidarın en sessiz sahnelerinden biridir. Kuru fasulyeyi ıslatırken suya ne konacağı sorusu, ilk bakışta masum bir mutfak meselesi gibi görünür. Oysa bu soru, toplumsal düzenin, kurumların, ideolojinin ve vatandaşlığın işleyişini anlamak için mükemmel bir başlangıç noktasıdır.

Çünkü sofra, iktidarın minyatür halidir — tıpkı parlamentonun toplumsal iradeyi şekillendirmesi gibi, mutfakta da gündelik kararlar toplumsal yapıyı yeniden üretir.

Kuru Fasulyenin Biyopolitikası: Islatma Bir Disiplin Meselesidir

Kuru fasulye ıslatma suyuna genellikle tuz, karbonat ya da limon suyu konur. Ancak burada asıl ilginç olan şey, bu malzemelerin kim tarafından, hangi bilgiye dayanarak ve hangi otoriteye güvenilerek eklendiğidir.

Michel Foucault’nun “biyopolitika” kavramıyla açıklarsak, bedenlerin, beslenmenin ve sağlık pratiklerinin devlet eliyle düzenlenmesi tam olarak bu noktada görünür hale gelir. Islatma, yalnızca bir yumuşatma eylemi değil; bireyin toplumsal normlara uyum sürecidir.

“Fasulyeyi nasıl ıslatırsan, toplumunu da öyle kurarsın” diyebiliriz. Çünkü bir toplumun yemek alışkanlıkları, o toplumun otoriteye, geleneğe ve yeniliğe yaklaşımını açık eder.

Kurumlar, Bilgi ve Mutfakta İktidar

Birçok insan kuru fasulyeyi ıslatırken annesinin, televizyon programlarının ya da sağlık uzmanlarının önerilerini dikkate alır. İşte tam da burada kurumların gücü devreye girer.

Devletin sağlık politikaları, medyanın diyet söylemleri, hatta gıda firmalarının reklam stratejileri… Hepsi vatandaşa “doğru yeme biçimi”ni öğretir.

Kuru fasulyeyi karbonatla mı yoksa sade suyla mı ıslatacağınız bile, aslında bilginin kimde olduğuna dair bir siyasi tartışmadır.

Kimin bilgisi geçerlidir? Annenin deneyimi mi, diyetisyenin reçetesi mi, yoksa devletin beslenme rehberi mi?

Erkek Stratejisi, Kadın Dayanışması: Sofranın Cinsiyetli Yüzü

Erkekler genellikle kuru fasulye pişirmeyi bir stratejik başarı olarak görürler. Ölçüler, dakikalar, güç ve kontrol… Her şey belirli bir disipline bağlıdır. Onlar için yemek, bir görevdir; “doğru” sonucu almak esastır.

Kadınlar ise bu sürece daha katılımcı ve topluluk odaklı yaklaşır. Komşudan tarif alınır, sofrada paylaşım yapılır, lezzet kolektif bir üretimin parçası olur.

Bu fark, siyasetteki güç dinamiklerine de yansır: Erkek merkezli siyaset iktidarı merkezileştirir; kadın merkezli siyaset ise çoğulculuğu, etkileşimi ve diyalogu güçlendirir.

Peki siz, kuru fasulyenizi hangi bakış açısıyla ıslatıyorsunuz?

Kontrol etmek için mi, paylaşmak için mi?

İdeolojinin Tenceresi: Islatma Suyu Bir Kimlik Beyanıdır

Bir toplumda kuru fasulyeyi nasıl ıslattığınız, hangi ideolojik alana ait olduğunuzu bile gösterebilir. Doğallık ideolojisi sade suyu savunur: “Hiçbir katkı maddeye gerek yok, doğanın dengesi yeterlidir.” Modern rasyonalite ise karbonatın kimyasal verimliliğini över: “Bilimsel bilgiyle daha iyi sonuç alırız.” Geleneksel muhafazakârlık ise “annemin tarifi” der, otoriteyi geçmişte bulur.

Her biri birer vatandaşlık modeli sunar.

Doğallık, bireysel özgürlüğü; bilim, teknik aklı; gelenek ise aidiyeti temsil eder.

Yani fasulyenin ıslatma suyu, aslında bir toplumsal sözleşmedir.

Sonuç: Tenceredeki Demokrasi

Kuru fasulye ıslatma suyuna tuz, karbonat ya da limon suyu konabilir — ama esas mesele, bu tercihin arkasındaki güç ilişkileridir. Mutfak, iktidarın mikro laboratuvarıdır.

Bir yemek hazırlarken bile kim konuşur, kim susar, kim karar verir?

Kadın mı? Erkek mi? Devlet mi?

Bu sorular yalnızca gastronomik değil, derinlemesine siyasal sorulardır.

Kuru fasulyenin ıslatma suyu, demokrasinin küçük bir simülasyonudur.

Karar alma, katılım, bilgi paylaşımı ve otoriteye güven — hepsi o tencerede kaynar.

Peki siz, kendi fasulyenizi hangi ideolojiyle ıslatıyorsunuz?

Güce mi inanıyorsunuz, paylaşıma mı?

Belki de asıl mesele, suya ne konduğundan çok, kimin o suya dokunmaya hakkı olduğudur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
https://piabella.casino/